turkeyc.gif (5603 octets)            ORTA FRANSA VE CIVARI  TÜRK DERNEKLERI BIRLIGI              drapeau13.gif (7673 octets)

 retour (8).gif (9867 octets) Ana sayfa

9-12 Ekim 2008 tarihleri arasında  Blois kentinde 11incisi  tertiplenen « Rendez-vous de l’histoie »  etkinlikleri çerçevesinde « Les Turcs sont-ils  européens »  konulu açık oturuma Birlik Başkanı Yavuz Atıl şehirde mukim vatandaşlarımızla katılınmıştır. Açık oturuma :

 Ahmet İnsel  Galatasaray Üniversitesi Öğretim görevlisi Avrupa Birliği uzmanı

 Cengiz Aktar  Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Avrupa Birliği uzmanı

 Pierre Chuvin  Directeur de l'Institut français d'études anatoliennes (Georges-Dumézil) d'Istanbul Ancien directeur de l'Institut français d'études sur l'Asie centrale (Tachkent) Professeur de langue et littérature grecques antiques à l'université de Paris-X Nanterre

 François Georgeon  Directeur de l’équipe Cnrs, UMR 8232, «Études turques et ottomanes», Directeur de recherche au CNRS

 Sylvie Goulard Chercheur associé au CERI

 Konuşmacı olarak katılmışlardır. Özetle ;

 600 civarında izleyicinin bulunduğu açık oturumun açılış konuşmasını yapan Pierre Chuvin, Türklerin nereden geldikleri sorusunun yanıtının, Nazım Hikmet’in « Dört nala gelip uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan Bu memleket bizim » adlı şiirinde olduğunu vurgulamıştır.

 Toplantıda sözalan François Georgeon, Türklerin tarihi hakkında kısa bir açıklama yaptıktan sonra, Türklerin dil bakımından Avrupalı olmadıklarını,  Hıristiyan olmadıkları gibi , tarih sahnesinde Şamanizm , Budizm gibi dinlerin etksinde kaldılarını, Anadou’ya geldiklerinde ise Müslüman olduklarını ifadeyle, Osmanlı döneminde Balkanlara kadar uzandıklarını, Edirne’nin Osmanlıların Başkenti olduğunu, Fatih’in İstanbul’u almaktaki amacının Osmanlıyı Roma’ya kadar genişletmek olduğunu söylemiştir. 
 Sözalan Slvie Goulard, Türklerin Avrupalı olup olmadııkları sorusundan ziyade Avrupalıların Avrupalı olup olmadıklarının sorgulanması gerektiğini, AB’nin esas amacının bu tip sorgulamalar yerine insanların nasıl daha rahat ve barışçı bir ortamda yaşamaları gerektiği konusunda kafa yormaları gerektiğini belirtmiştir.
 Cengiz Aktar, yapılan araştırmalardan  Türklerin genetik yapılarının uzak doğu insanlarının genetik yapılarına benzemediğini, İstanbul’un 2010 yılında  Avrupa Kültür Başkenti olacağı hususunun altındaki gerçeklerin düşünülmesi gerektiğini belirtmiştir.

 Ahmet İnsel ise, henüz Avrupalıların kendilerinin ne kadar Avrupalı olduklarını bilmezken Türklerin Avrupalı olup olmadığı hususunu tartışmalarının doğru olmadığını belirterek, aynı sorunun İngiliz, Alman, Macar, Bulgar’lara da, sorulmadığını, bu konunun  Fransa’nın gündeminden düşmeme sebebinin ise Türkiyenin  2050’li yıllarda nüfusunun yüz milyona yaklaşacak olması nedeniyle, AB’nin ana kurucusu olan Fransa’nın, ileride belki Türkiye ile Almanya’nın birlikte hareket ederek Fransa’yı devre dışı bırakmasından endişe duyduğunu söyleyerek esas meselenin dine dayalı olduğunu vurgulamıştır.

 Açık oturum sonunda sözalan bir izleycinin, toplantı boyunca, Ermeni, Kürt meseleleri ile Türk ordusunun Güneydoğudaki operasyonlarına neden değinilmediği konusundaki sorusunu yanıtlayan Ahmet İnsel, Ermeni dramı hakkında ülkemizde çok önemli toplantıların yapıldığını, bu konuda Türkiye’nin çok büyük adımlar attığını, Güneydoğuda hergün onlarca insanın  öldüğünü bu sorunu çözmek için AB’ye ihtiyacımızın olduğunu, meseleye bir de Fransa açısından bakıldığında, Korsikalı veya Brotanların Fransa’dan toprak talebinde bulunmaları halinde ülkede fazla sayıları bulunmayan bu guruplara karşı Fransa’nın kolaylıkla başedebileceğini ve Fransa sınırlarının bölünmez olduğunu her fırsatta dile getirdiğini oysa, Türkiye’de hatırı sayılır bir Kürt nüfusu olduğunu ve Fransa gibi bizim de sınırlarımızın bölünmez olduğunu ve bu konuda mücadele verdiğimizi belirterek Fransa’nın yapmak istediğini biz yaptığımızda neden dünya ülkelerinin karşı çıktığına bir anlam veremediğini belirtmiştir.

 Açık oturumun ardından , aynı toplantı salonunda « L’Europe, un fantasme, une nécessité ou une utopie ? » konulu bir konferans veren  Daniel Cohn-Bendit, konuşmasının başında Avrupa ülkelerinin « sözde » Ermeni soykırımının tanınması  konusunda hiçbir işe yaramaz yasalar çıkarmak yerine, Avrupanın açık ve dürüst bir şekilde kendi tarihinin uzman tarihçiler tarafından tartışılması gerektiğini söyleyerek, AB’nin dünü, bugünü ve yarını hakkında çarpıcı gerçekleri dile getirmiştir.

 Aynı etkinlikler çerçevesinde kitap stantlarında yeralan « Turquie Européenne Derneği » Başkanı Reynal Beaufort ziyaret edilmiştir.Fransa'da yaşayan Türklerin ülkeye uyum sağlamaları konusunda ciddi çalışmaları olan dernek hakkında www.turquieeuropeenne.eu adresinden bilgi almak mümkündür. 

DSCF3378.jpg (1458598 octets)  histoire.jpg (1490018 octets)       

Cengiz Aktar, Yavuz Atıl, Ahmet İnsel                                                     Toplantıya katılan izleyiciler.

 histoire (1).jpg (1281180 octets)

    Reynald Beaufort - Yavuz Atıl